Vakıf Bank İzmir Şubesi

OLAY BİLGİLERİ

NEFRET SUÇU ANALİZİ

  • SOMUT VAKA

KHK ile işinden atılan Ayşe Dabak’a İzmir depreminde evi ağır hasar aldığı için yapılan nakdi yardım, ‘isminiz yasaklı listesinde’ denilerek Vakıf Bankası İzmir Şubesi tarafınfan bloke edildi.

  • VAKANIN TÜRK CEZA KANUNU (TCK) KAPSAMINDA DEĞERLENDİRİLMESİ

TCK md. 122’ye göre ; dil, ırk, milliyet, renk, cinsiyet, engellilik, siyasi düşünce, felsefi inanç, din veya mezhep farklılığından kaynaklanan nefret nedeniyle bir kişinin kamuya arz edilmiş belli bir hizmetten yararlanmasını engelleyen kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Somut olayda, evi depremde ağır hasar aldığı için mağdura yapılan nakdi yardım banka tarafından bloke edildi. Yardımın banka tarafından bloke edilmesinin gerekçesi mağdurun KHK ile ihraç edilmiş olmasıdır. Bankanın nakdi yardımı bloke etmesinin ardında yatan saik başvuranın siyasi düşüncesidir. Nitekim somut olayda bahsi geçen mağdur Gülen hareketine mensup veya harekete mensup olduğu iddia edilen kişilerin kamu görevinden ihraç edilmeleri için çıkarılmış bir KHK ile görevinden ihraç edilmişti. 

Sonuç olarak olayda bir kamu kurumu yetkilileri tarafından işlenmiş nefret ve ayrımcılık suçu vardır.

  • VAKANIN ULUSLARARASI HUKUK KAPSAMINDA DEĞERLENDİRİLMESİ

Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı’nın İnsan Hakları ve Demokratik Kurumlar Ofisi’ne göre nefret suçu, bir gruba yönelik önyargı saiki içeren cezai eylemlerdir. Nefret suçları iki unsurdan oluşur: cezai bir eylem ve önyargı saiki.

Somut olayda KHK ile ihraç edilen Ayşe Dabak’a yapılan nakdi yardım banka tarafından bloke edilmiştir. İnsan Hakları ve Demokratik Kurumlar Ofisi’nin yaptığı nefret suçu tanımına göre olayda Ayşe Dabak’ın Gülen hareketine iltisaklı olması nefreti saikiyle işlenmiş bir ayrımcılık suçu vardır.

  • BAĞLAMSAL BİLGİLENDİRME

Kanun Hükmünde Kararname (KHK) Nedir ?

20 Temmuz 2016 tarihinde Türkiye genelinde OHAL (Olağanüstü Hal) ilan edildi. OHAL kapsamında hükümete OHAL KHK’sı çıkartma yetkisi verildi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığındaki Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP), Gülen hareketini 15 Temmuz 2016’da başarısızlıkla sonuçlanan sözde darbeyi kışkırtmakla suçladı ve tüm bu olağan ve olağanüstü KHK’lar Gülen hareketine yönelik daha geniş kapsamlı bir nefret kampanyasının parçası oldu. 

Temmuz 2016’dan sonra hükümet tarafından Gülen hareketi ile ilişkilendirilen yüzbinden fazla kişi işten atıldı. Binlerce eğitim kurumu kapandı, yüzden fazla medya kuruluşu kapatıldı ve gazeteciler tutuklandı. Yüzden fazla insan işkence sonucu öldü. Yurtiçinde ve yurtdışında onlarca insan kaçırıldı.

Madde 122- (Değişik: 2/3/2014-6529/15 md.)

(1) Dil, ırk, milliyet, renk, cinsiyet, engellilik, siyasi düşünce, felsefi inanç, din veya mezhep farklılığından kaynaklanan nefret nedeniyle;

a) Bir kişiye kamuya arz edilmiş olan bir taşınır veya taşınmaz malın satılmasını, devrini veya kiraya verilmesini,

b) Bir kişinin kamuya arz edilmiş belli bir hizmetten yararlanmasını,

c) Bir kişinin işe alınmasını,

d) Bir kişinin olağan bir ekonomik etkinlikte bulunmasını, engelleyen kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

https://hatecrime.osce.org/