İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU’NUN X PAYLAŞIMI

Olay Bilgileri

Olay Tarihi: 5 Aralık 2023

Olayın Yeri: Türkiye 

Fail(ler)in kimlik bilgileri İbrahim Özden Kaboğlu : Profesör Doktor, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Milletvekili

Kaynak: https://twitter.com/ibrahimkaboglu/status/1732087209874911723 

Nefret Söylemi Analizi

Nefret söylemi beyanının transkripsiyonu: “Barış akademisyenleri de ‘’FETÖ’’ torbasına eklemlendi.”

Nefret söyleminin hedef grubu/grupları: Bu haberdeki nefret söylemi Gülen hareketi mensuplarına yöneliktir.

Nefret söyleminin gerekçesi: Nefret söyleminin hiçbir gerekçesi yoktur. Nefret söylemi genellikle önyargıya, hoşgörüsüzlüğe ve bireyleri gerçek veya algılanan bağlılıklarına, özelliklerine veya inançlarına dayalı olarak küçük düşürme veya onlara zarar verme arzusundan kaynaklanır.

Nefret söylemi beyanının analizi: Fail ifadesinde ‘FETÖ’ nefret söylemini kullanırken Gülen hareketinden söz etmektedir. “FETÖ”nün Türk hükümeti tarafından Amerika Birleşik Devletleri’nde yaşayan Türk İslam alimi Fethullah Gülen’in takipçilerini damgalamak ve ötekileştirmek için kullandığı aşağılayıcı bir etiket olduğunu kabul etmek önemlidir. Bu terimin sosyal medyada kasıtlı olarak kullanılması, olumsuz stereotiplerin sürdürülmesine ve Gülen Hareketi İle bağlantılı kişilerin damgalanmasına katkıda bulunmaktadır. Nefret söyleminin belirli grupları veya bireyleri özelliklerine, bağlılıklarına veya inançlarına göre hedef aldığını ve onlara karşı nefret, küçük düşürmeye, ötekileştirmeye veya kışkırtmaya hizmet ettiğinin farkına varmak önemlidir. Açıklamada Gülen hareketiyle bağlantılı olduğu iddia edilen kişileri ifade etmek için “FETÖ” tabirinin kullanılması ayrımcı ve zararlı söylemlerin güçlenmesine katkıda sağlamaktadır. Bu tür bir dil, olumsuz algıları daha da pekiştirmekte, toplumsal bölünmeyi, nefret ateşini körüklemekte ve hedef grubun ötekileştirilmesine ve ayrımcılığa uğramasına yol açmaktadır.

Bağlamsal bilgi: Yapılan nefret söylemi İbrahim Özden Kaboğlu’nun X gönderisinin bir parçası olup alenen Gülen hareketini hedef almaktadır. “FETÖ” terimi, Türk hükümetinin, Temmuz 2016’daki başarısız askeri darbeden sorumlu bir terörist grup olarak ilan ettiği Gülen hareketini tanımlamak için kullandığı aşağılayıcı bir terimdir.  Hareketin ABD’de yaşayan lideri Fethullah Gülen, darbeyle herhangi bir ilgisi olduğunu reddetmektedir. Bununla beraber Avrupa Birliği ve ABD, Türkiye’nin grupla ilgili görüşlerini benimsemeyi reddetmiştir. Açıklamanın bağlamı, “FETÖ” teriminin Gülen hareketiyle ilişkili kişileri etiketlemek ve damgalamak için potansiyel olarak kötüye kullanıldığını göstermektedir. 

26 Eylül 2023’te Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Büyük Dairesi Yüksel Yalçınkaya v. Türkiye davasında kararını verdi. Kararda mahkeme, Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6, 7 ve 11. maddelerini ihlal ettiğini belirterek, Gülen Hareketi’nin terör örgütü ve üyelerinin terör örgütü üyesi olarak kovuşturulmasının hukuka aykırı olduğuna hükmetti. Kararda mahkeme, hakimlerin 16’ya 1 oyla oyladığı delillerin değerlendirilmesinde sistemsel sorunların bulunduğunu vurguladı. Mahkeme kararının üzerinden üç ay geçtikten sonra İbrahim Özden Kaboğlu yukarıda belirtilen nefret söylemini kullanmıştır. İbrahim Özden Kaboğlu AİHM’nin Yüksel Yalçınkaya – Türkiye kararının 268. paragrafını göz ardı ederek Gülen hareketi üyelerini veya hareketle bağlantılı olduğu iddia edilen kişileri hedef alan bir nefret söyleminde bulunmuştur. Kararın 268. paragrafı, hiç kimsenin keyfi kovuşturmaya, mahkûmiyete veya cezaya maruz bırakılmaması gerektiğini, suçun fiili temeli ne olursa olsun hukuki belirlilik esaslı güvencelerinin sağlanması gerektiğini vurgulamaktadır.

AİHM, 7. maddenin ihlal edildiğini tespit ederek, Gülen hareketi üyelerine yönelik terör örgütü üyeliği suçlamalarının hukuksuz suç olmaz ilkesini ihlal ettiğini belirterek, hareket mensuplarına atfedilen eylemlerin Uluslararası hukuka göre  suç teşkil etmeyeceğini açıkça ortaya koymuştur.

Açıklamanın etkisi: “FETÖ” teriminin kullanılması, Gülen hareketiyle bağlantılı kişilere yönelik daha fazla damgalama ve ayrımcılığa katkıda bulunabilir ve keyfi gözaltıların meşrulaştırılmasına neden olabilir. Olumsuz stereotipleri sürdürme ve bu spesifik grup için düşmanca bir ortam yaratma potansiyeline sahiptir.

Sonuç

Açıklamada, Gülen hareketiyle bağlantılı kişiler için aşağılayıcı “FETÖ” tabirinin kullanılması nedeniyle nefret söylemi yer almaktadır. Nefret söylemi, özelliklerine, bağlılıklarına veya inançlarına göre belirli grupları veya bireyleri hedef alır ve onları küçük düşürmeye, ötekileştirmeye veya onlara karşı nefreti kışkırtmaya hizmet eder. Bu tür nefret söyleminin kullanılması, olumsuz stereotiplerin sürdürülmesine neden olmakta, bireylerin damgalanmasına katkıda bulunmakta ve ayrımcılık ve toplumsal bölünme ortamını beslemektedir. Nefret söyleminin zararlı etkisini tanımak ve bağlantıları veya geçmişleri ne olursa olsun tüm bireyler için eşitlik, adalet ve saygı ilkelerini teşvik etmek çok önemlidir.