Olay Bilgileri
Olay Tarihi: 19 Nisan 2023
Olayın Yeri:Türkiye
Fail(ler)in kimlik bilgileri Meral Akşener ve hükümet yanlısı gazete Sabah Daily’nin eski danışmanı Hasan Sami Özvarinli.
Nefret Söylemi Analizi
Nefret söylemi beyanının transkripsiyonu:“Meral Akşener’in eski danışmanı Hasan Sami Özvarinli’den FETÖ açıklaması: Akşener’in odasına kapısındaki FETÖ mensubunun izni olmadan giremezsiniz. Akşener’in başdanışmanı FETÖ’cü ve gittiği her yerde FETÖ’cülerle buluşuyor. Milliyetçileri partiden atmak istiyorlar.”
Nefret söyleminin hedef kitlesi/grupları:Nefret söyleminin hedefi Gülen hareketi mensubu olduğu iddia edilen kişilerdir.
Nefret söyleminin gerekçesi:Hasan Sami Özvarinli, yaklaşan seçimler öncesinde partisindeki rakiplerini saf dışı bırakmak için FETÖ nefret söylemini siyasi bir araç olarak kullanmış olabilir. Ancak bu tür taktikler etik değildir ve kabul edilemez. Nefret söylemi kutuplaşmaya, ayrımcılığa ve toplumsal bölünmeye katkıda bulunur. Bireyleri delil olmaksızın belirli gruplara mensup olmakla suçlamak, masum insanların damgalanmasına ve zarar görmesine neden olabilir.
Nefret söylemi beyanının analizi: Hasan Sami Özvarinli’nin nefret söylemi, Gülen hareketi mensubu olduğu iddia edilen kişilere yönelik çok sayıda asılsız suçlamaya yol açıyor. Meral Akşener’in siyasi partisine sızdıklarını ve milliyetçileri devirmeye çalıştıklarını iddia ediyor ancak, bu iddiaları destekleyecek hiçbir kanıt yok. Dahası, açıklama, belirli bir grubu insanlıktan çıkarmak ve marjinalleştirmek için nefret söyleminde kullanılan yaygın bir taktik olan geniş bir fırçayla Gülen hareketini ve tüm üyelerini karalamaya çalışmaktadır.
Bağlamsal bilgi:Türkiye siyasetinde özellikle seçim dönemlerinde nefret söylemi kullanımı giderek yaygınlaşıyor. Gülen hareketi son yıllarda nefret söylemlerinin sıklıkla hedefi haline geldi.
Açıklamanın etkisi:Bu tür açıklamalar, Gülen hareketi mensubu olarak algılanan kişilerin damgalanmasına ve ötekileştirilmesine katkıda bulunabilir. Bu, ayrımcılığa ve tacize yol açabilir ve hatta bu kişilerin güvenliğini riske atabilir.
Sonuç
Türk siyasetinde, özellikle Gülen hareketinin üyeleri olarak algılanan kişilere karşı nefret söyleminin kullanılması endişe verici bir eğilim. Nefret söylemine karşı sesinizi yükseltmek ve geçmişleri veya inançları ne olursa olsun tüm bireyler için daha kapsayıcı ve eşitlikçi bir siyasi ortam oluşturmak için çalışmak gerekmektedir.