Ankara Üniversitesi

OLAY BİLGİLERİ

NEFRET SUÇU ANALİZİ

  • SOMUT VAKA

KHK ile ihraç edildikten sonra mahkeme kararıyla görevine geri dönen Ankara Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Mustafa Kemal Coşkun’a fakülte yönetimi tarafından oda verilmedi.

  • VAKANIN TÜRK CEZA KANUNU KAPSAMINDA DEĞERLENDİRİLMESİ

TCK md. 122’ye[1] göre ; dil, ırk, milliyet, renk, cinsiyet, engellilik, siyasi düşünce, felsefiinanç, din veya mezhep farklılığından kaynaklanan nefret nedeniyle bir kişinin kamuya arzedilmiş belli bir hizmetten yararlanmasını engelleyen kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapiscezası ile cezalandırılır.

Somut olayda  Coşkun’a, mahkeme kararı ile eski görevi geri iade edilmiştir lakin üniversite yönetimi Coşkun’a oda temin etmemiştir. Coşkun’a oda temin edilmemesinin nedeni KHK ile ihraç edilmesidir. Oda verilmemesinin ardında yatan saik mağdurun siyasi düşüncesidir.

Sonuç olarak olayda bir kamu görevlisi tarafından işlenmiş nefret suçu vardır.

  • VAKANIN ULUSLARARASI HUKUK KAPSAMINDA DEĞERLENDİRİLMESİ

Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı’nın İnsan Hakları ve Demokratik Kurumlar Ofisi’ne[2] göre nefret suçu, bir gruba yönelik önyargı saiki içeren cezai eylemlerdir. Nefret suçları iki unsurdan oluşur: cezai bir eylem ve önyargı saiki.

Olayda, fail mağdurun siyasi düşüncesinden dolayı hakaret ve kasten yaralama suçlarını işlemiştir. İnsan Hakları ve Demokratik Kurumlar Ofisi’nin yaptığı nefret suçu tanımına göre olayda mağdurun Gülen hareketine iltisaklı olması saikiyle işlenmiş bir nefret suçu vardır.

  • BAĞLAMSAL BİLGİLENDİRME

Kanun Hükmünde Kararname (KHK) Nedir ?

20 Temmuz 2016 tarihinde Türkiye genelinde OHAL (Olağanüstü Hal) ilan edildi. OHAL kapsamında hükümete OHAL KHK’sı çıkartma yetkisi verildi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığındaki Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP), Gülen hareketini 15 Temmuz 2016’da başarısızlıkla sonuçlanan sözde darbeyi kışkırtmakla suçladı ve tüm bu olağan ve olağanüstü KHK’lar Gülen hareketine yönelik daha geniş kapsamlı bir nefret kampanyasının parçası oldu.

Temmuz 2016’dan sonra hükümet tarafından Gülen hareketi ile ilişkilendirilen yüzbinden fazla kişi işten atıldı. Binlerce eğitim kurumu kapandı, yüzden fazla medya kuruluşu kapatıldı ve gazeteciler tutuklandı. Yüzden fazla insan işkence sonucu öldü. Yurtiçinde ve yurtdışında onlarca insan kaçırıldı


[1] Madde 122- (Değişik: 2/3/2014-6529/15 md.)

(1) Dil, ırk, milliyet, renk, cinsiyet, engellilik, siyasi düşünce, felsefi inanç, din veya mezhep farklılığından kaynaklanan nefret nedeniyle;

a) Bir kişiye kamuya arz edilmiş olan bir taşınır veya taşınmaz malın satılmasını, devrini veya kiraya verilmesini,

b) Bir kişinin kamuya arz edilmiş belli bir hizmetten yararlanmasını,

c) Bir kişinin işe alınmasını,

d) Bir kişinin olağan bir ekonomik etkinlikte bulunmasını, engelleyen kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

[2] https://hatecrime.osce.org/