Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Meclis Konuşması

Olay Bilgileri 

Olay Tarihi: 01 Ekim 2023

Olayın Yeri:Türkiye

Fail(ler)in kimlik bilgileri Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan

Kaynak: https://www.youtube.com/live/CWvgtan_t0Q?si=qX3JZE4uo_zRdCVL&t=3320 

Nefret Söylemi Analizi

Nefret söylemi beyanının transkripsiyonu:“”FETÖcü” alçaklara bu karardan ekmek çıkmaz.” AİHM’nin Yüksel Yalçınkaya v. Türkiye kararı)”

Nefret söyleminin hedef grubu/grupları:Bu açıklamadaki nefret söylemi Gülen hareketine yöneliktir.

Nefret söyleminin gerekçesi:Nefret söyleminin hiçbir gerekçesi olamaz. Nefret söylemi genellikle önyargıya, hoşgörüsüzlüğe ve bireyleri gerçek veya algılanan bağlılıklarına, özelliklerine veya inançlarına dayalı olarak küçük düşürme veya onlara zarar verme arzusundan kaynaklanır.

Nefret söylemi beyanının analizi: Failin ifadesinde ‘FETÖ’ tabirini kullanması nedeniyle Gülen hareketinden söz ediliyor. “FETÖ”nün Türk hükümeti tarafından Amerika Birleşik Devletleri’nde yaşayan Türk İslam alimi Fethullah Gülen’in takipçilerini damgalamak ve ötekileştirmek için kullandığı aşağılayıcı bir etiket olduğunu kabul etmek önemlidir. Bu terimin medya kuruluşunun web sitesinde kasıtlı olarak kullanılması, olumsuz stereotiplerin sürdürülmesine ve Gülen hareketiyle bağlantılı kişilerin damgalanmasına katkıda bulunmaktadır. Nefret söyleminin belirli grupları veya bireyleri özelliklerine, bağlılıklarına veya inançlarına göre hedef aldığını ve onlara karşı nefrete küçük düşürmeye, ötekileştirmeye veya kışkırtmaya hizmet ettiğinin farkına varmak önemlidir. Gülen hareketiyle bağlantılı olduğu iddia edilen kişileri ifade etmek için “FETÖ” tabirinin kullanılmasıyla açıklama, ayrımcı ve zararlı söylemlerin güçlenmesine katkıda bulunuyor. Bu tür bir dil, olumsuz algıları daha da pekiştiriyor, toplumsal bölünmeyi, nefret ateşini körüklüyor ve hedef grubun ötekileştirilmesine ve ayrımcılığa uğramasına yol açabiliyor.

Bağlamsal bilgi:Nefret söylemi açıklaması, konuşmasında “FETÖ” tabirini kullanan ve alenen Gülen hareketini hedef alan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın TBMM Konuşması’nın bir parçası. “FETÖ” terimi, Türk hükümetinin, Temmuz 2016’daki başarısız askeri darbeden sorumlu bir terörist grup olarak ilan ettiği Gülen hareketini tanımlamak için kullanılan aşağılayıcı bir terimdir. Hareketin ABD’de yaşayan lideri Fethullah Gülen, darbeyle herhangi bir ilgisi olduğunu reddedmektedir. Bununla beraber Avrupa Birliği ve ABD, Türkiye’nin grupla ilgili görüşlerini benimsemeyi reddetti. Açıklamanın bağlamı, “FETÖ” teriminin Gülen hareketiyle ilişkili kişileri etiketlemek ve damgalamak için potansiyel olarak kötüye kullanıldığını gösteriyor.

26 Eylül 2023’te Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Büyük Dairesi Yüksel Yalçınkaya v. Türkiye davasında kararını verdi. Kararda mahkeme, Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6, 7 ve 11. maddelerini ihlal ettiğini belirterek, Gülen hareketi ve üyelerinin terör örgütü ve terör örgütü üyesi olarak kovuşturulmasının hukuka aykırı olduğuna hükmetti. Kararda mahkeme, Bylock uygulamasının kullanımına ilişkin delillerin değerlendirilmesinde sistematik sorunlar yaşandığına ve bu durumun hakimler tarafından 1’e karşı 16 oyla kabul edildiğine vurgu yaptı. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Meclis konuşmasında yukarıda belirtilen nefret söylemini kullanarak, hareket mensuplarının mahkeme kararından yararlanamayacağını belirtti.

Açıklamanın etkisi:“FETÖ” teriminin kullanılması, Gülen hareketiyle bağlantılı kişilere yönelik daha fazla damgalama ve ayrımcılığa katkıda bulunabilir ve keyfi gözaltıların meşrulaştırılmasına neden olabilir. Olumsuz stereotipleri sürdürme ve bu spesifik grup için düşmanca bir ortam yaratma potansiyeline sahiptir.

Sonuç

Açıklamada, Gülen hareketiyle bağlantılı kişiler için aşağılayıcı “FETÖ” tabirinin kullanılması nedeniyle nefret söylemi yer alıyor. Nefret söylemi, özelliklerine, bağlılıklarına veya inançlarına göre belirli grupları veya bireyleri hedef alır ve onları küçük düşürmeye, ötekileştirmeye veya onlara karşı nefreti kışkırtmaya hizmet eder. Bu tür nefret söyleminin kullanılması, olumsuz stereotiplerin sürdürülmesine neden olmakta, bireylerin damgalanmasına katkıda bulunmakta ve ayrımcılık ve toplumsal bölünme ortamını beslemektedir. Nefret söyleminin zararlı etkisini tanımak ve bağlantıları veya geçmişleri ne olursa olsun tüm bireyler için eşitlik, adalet ve saygı ilkelerini destekleyen sorumlu gazeteciliği teşvik etmek çok önemlidir.