Bekir Bozdağ’ın Açıklaması

Olay Bilgileri 

Olay Tarihi: 11 Ocak 2023

Olayın Yeri:Ankara Türkiye

Failin kimlik bilgileri: Adalet Bakanı Bekir Bozdağ

Kaynak:https://www.aa.com.tr/tr/politika/bakan-bozdag-sinan-ates-cinayeti-butun-boyutlariyla-sorusturuluyor/2784981 

Nefret Söylemi Analizi

Nefret söylemi beyanının transkripsiyonu:” Bakan Bozdağ, kesinleşen Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) davalarına ilişkin bilgiler verdi. Açılan 289 fiili darbe davasında 8 bin 725 kişinin yargılandığını, 1634’ünün ağırlaştırılmış müebbet, 1366 kişinin müebbet, 1891 kişinin süreli hapis cezası olmak üzere toplam 4 bin 891 kişinin ceza aldığını bildiren Bozdağ, sanıklardan 2 bin 870 kişinin beraat ettiğini, 964 kişi hakkında da ceza verilmesine yer olmadığına karar verildiğini aktardı. FETÖ kapsamında “silahlı terör örgütü üyeliği” suçlamasıyla 203 bin 511 dosyanın karara çıktığını, derdest dosya sayısının 64 bin 58 olduğunu aktaran Bozdağ, derdest dosyalarda 107 bin 492 kişinin yargılandığını, karara çıkan dosyalarda ise 577 bin 616 kişi hakkında hüküm verildiğini bildirdi. Bozdağ, tutuklu sayısının 1299, adli kontrol altında olan kişi sayısının 22 bin 636, yakalama kararı bulunan kişi sayısının 29 bin 93, hükümlü sayısının ise 16 bin 212 kişi olduğunu ifade etti.

Nefret söyleminin hedef grubu/grupları: Gülen hareketi mensupları

Nefret söyleminin gerekçesi: Türk hükümeti, Gülen hareketini 2016’daki darbe girişiminin arkasında olmakla suçladı ve onu terör örgütü olarak etiketledi. Ayrıca, Gülen hareketi için “FETÖ” ifadesinin kullanılması, hareketi şeytanlaştırması, üyelerinin meşru olmadığını ima etmesi ve hareketi bir suç ve şiddet örgütü olarak göstermesi nedeniyle nefret söylemi olarak değerlendirilmektedir.

Nefret söylemi beyanının analizi: Açıklamada, açıklama boyunca “FETÖ” olarak anılan Gülen hareketiyle ilgili davalarda yargılanan ve hüküm giyenlerin sayısı hakkında bilgi verildi. Gülen hareketine atıfta bulunmak için “FETÖ” teriminin kullanılması, hareketi ve üyelerini şeytanlaştırdığı, üyelerinin meşru olmadığını ima ettiği ve hareketi bir suç ve şiddet örgütü olarak tasvir ettiği ve hareketin üyelerine yönelik daha fazla ayrımcılık, marjinalleştirme ve zulümü tetiklediği için nefret söylemi olarak kabul edilir. Açıklamada ayrıca “FETÖ” ile ilgili olarak tutuklu, adli kontrol altında, tutuklama kararı bulunan ve hüküm giymiş kişi sayısına da atıfta bulunuluyor. Bu, Gülen hareketinin üyeleri olarak algılanan kişilerin daha fazla damgalanmasına ve marjinalleştirilmesine katkıda bulunabilir ve ayrıca onlara karşı ayrımcılığı ve şiddeti körükleyebilir. Ayrıca haberde, “FETÖ” ile ilgili olarak yargılanan, mahkum edilen ve tutuklama emirleriyle adli kontrol altında tutulan ve hüküm giymiş çok sayıda insanın, hükümetin, “FETÖ” olarak etiketlediği kişileri hedef almaya ve cezalandırmaya yönelik yaygın ve sistematik bir kampanyasını ima ettiğini not etmek önemlidir. Bu, Gülen hareketinin üyeleri olarak algılanan kişilerin daha fazla damgalanmasına ve marjinalleştirilmesine katkıda bulunabilir ve ayrıca onlara karşı ayrımcılığı ve şiddeti körükleyebilir. Ayrıca hükümetin çok sayıda kişiyi gözaltında tuttuğu izlenimini veriliyor ki bu aynı zamanda bir gözdağı aracı olarak da kullanılabilir.

Bağlamsal bilgi:Açıklama, Dikmen Hakim Evi’nde gazete, TV ve ajans Ankara temsilcileriyle gerçekleştirilen 2022 Değerlendirme Toplantısı kapsamında yapıldı.

Açıklamanın etkisi:Gülen hareketinin üyeleri olarak algılanan kişilerin daha fazla damgalanmasına ve marjinalleştirilmesine katkıda bulunabilir ve ayrıca onlara karşı ayrımcılığı ve şiddeti körükleyebilir.

Sonuç

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın yaptığı açıklama, Türk hükümeti tarafından “FETÖ” olarak anılan Gülen hareketi mensuplarını şeytanlaştırması ve damgalaması nedeniyle nefret söylemi olarak değerlendirilebilir. Ayrıca, Gülen hareketi ile bağlantılı olduğu düşünülen kişilerin sistematik bir şekilde cezalandırıldığı iması bir gözdağı aracı olarak da kullanılabilir. Bu, bu grubun üyelerine yönelik daha fazla ayrımcılığa, marjinalleşmeye ve zulme katkıda bulunabilir.